#

Bursa

Bursa’da sağlık çalışanları Filistin için tek yürek oldu

Sağlık-Sen Bursa Şubesi, gerçekleştirdiği eylemle İsrail’in Filistin’de yaptığı soykırıma tepki gösterdi. Dört Çelik Çocuk Hastanesi önünde toplanan Sağlık-Sen üyeleri, “Filistin halkı yalnız değildir” sloganları attı.

İsrail’in Gazze’ye insanlık dışı saldırıları tüm hızıyla devam ederken, tepkiler de çığ gibi büyüyor. Sağlık-Sen üyeleri de 81 ilde İsrail’in zulmüne karşı basın açıklaması gerçekleştirdi. Bursa’da Dörtçelik Çocuk Hastanesi önünde toplanan Sağlık-Sen Bursa Şubesi, İsrail’in saldırılarını kınarken, Filistin’e destek çağrısı yaptı. Gerçekleştirilen basın açıklamasına Memur-Sen’e bağlı sendikaların başkanları ve yönetim kurulları ile çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.

“Kudüs’e, Gazze’ye, Filistin’e selam olsun”
Sağlık-Sen Bursa Şubesi Başkanı Gökhan Yünkül yaptığı açıklamada, “İlk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Kudüs için, bombardıman altındaki Gazze için buradayız. Vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler için, şehit olan sağlık çalışanları için buradayız. Gözü yaşlı analar, bağrı yanık babalar için, süt kokulu bebekler için, vicdanların sesi olmak için buradayız. Sağlık-Sen teşkilatları olarak, Türkiye’nin 81 ilinden, hastanelerimizden sesleniyoruz. Kana doymayan, işgalci, katil, Siyonist İsrail’i lanetlemek, mazlum Filistin halkının haklı davasına destek vermek için buradayız. Kudüs’e selam olsun. Gazze’ye ve Filistin halkının haklı mücadelesine selam olsun” dedi.

“Uluslararası toplum film gibi soykırımı izliyor”
Terörist İsrail’in kana doymadığını ve Gazze’de savaş suçu işlediği hatırlatan Yünkül, “Gazze’de katil İsrail tarafından soykırım yapılmaktadır. Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar, siviller katledilmekte. Hastaneler, okullar, camiler bombalanmakta. Sağlık-Sen olarak yaşanan bu vahşete kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Bu soykırımı görmezden gelmemiz imkansızdır. Sivil ve masum insanlara yönelik saldırıları nefretle kınıyor, hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyor, yaralılara şifalar temenni ediyoruz. Avrupa, Gazze’deki soykırımı film izler gibi izlemektedir. İki yüzlü batı uygarlığı, Gazze’de başını kuma gömmüştür. İki yüzlü batı bu vahşeti görmemektedir. İnsan Hakları Örgütleri üç maymunu oynamaktadır. Dünya Sağlık Örgütünden ses çıktığını duydunuz mu? İnsan hakları savunucularından haber var mı? Dünya, Hiroşima’ya atom bombası atanlardan, sivilleri katledenlerden, tepki vermesini bekliyor” diye konuştu.

“Bu saldırılar insanlık adına utanç vericidir”
Şu ana kadar Gazze’ye atılan bombaların 12 bin ton olduğunu vurgulayan Yünkül, “Yazıklar olsun bu vahşeti görmeyenlere. Yazıklar olsun hastanelerin bombalanmasına göz yumanlara. Yazıklar olsun riyakarlık yaparak İsrail’e arka çıkanlara. Gazze’de hastane yok, ilaç yok, doktor yok. Yoğun bakımdaki bebekler çaresiz. Ölüme mahkûm edilmiş durumda. İnsan sağlığına hizmet eden kurumlara, hastanelere saldırı yapılması insanlık dışıdır, insanlık suçudur. Savaşlar dahil her dönemde hastaneler, saldırılmayan, en korunaklı alanlar olarak kabul görmüştür. Ancak bugün, katil İsrail, hastaneleri gözünü kırpmadan vurmaktadır. Katil İsrail’in hastaneye yaptığı hava saldırısında bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sağlık çalışanları hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı, insanlık adına utanç vericidir. İnsanı yaşatmak için çaba gösteren sağlık çalışanının canına kast etmek insanlığı öldürmektir, vicdanlara savaş açmaktır. İnsan sağlığına hizmet eden kurumların hangi şartlarda, hangi gerekçe ile olursa olsun saldırıya maruz kalması kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“Sağlık çalışanlarımız yaraları sarmak için Gazze’de”
Gazze’de hastanelerin hizmet dışı kaldığını belirten Yünkül, “Sağlık merkezleri, elektrik kesintisi ve yakıt tükenmesi nedeniyle hizmet veremiyor. Tıbbi destek ve ilaç yardımları engellendiği için ulaşamıyor, insanlığın ve merhametin önü kesilmiştir, yolu bağlanmıştır. Gazze’de çocuklar ilaç ve elektrik olmadığı için ölüyor. Yoğun bakımlarda bebekler can veriyor. Yaralılara bakım yapılamıyor. Gazze’nin bekleyecek durumu kalmadı. Gazze’de tıbbi cihazlar kullanılamıyor, çünkü enerji yok. Gazze’de ameliyatlar yapılamıyor, çünkü malzeme yok. Hasta ve masum insanların çaresizliğine kayıtsız kalamayan, mazlum coğrafyalara her zaman elini uzatan alicenap devletimiz bu vicdani görevi de üstlenmiştir. Yüce devletimiz, Sağlık Bakanlığımızın öncülüğünde, cesaret timsali hekimlerimiz ile birlikte acil olarak ihtiyaç duyulan ekipmanları, cihazları, malzemeleri Gazze sınırına ulaştırılmıştır. Sadece milletimize değil insanlığa umut olan sağlık çalışanlarımız şimdi de mazlum Filistin halkının yaralarını sarmak için Gazze’dedir. Duamız yaraların sarılması, zulmün son bulması ve sağlık çalışanlarımızın sağ salim dönmesi içindir” dedi.

“Yaşasın insanlık, kahrolsun siyonizmin uşakları”
İsrail makamları Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmasını belirten Yünkül , “Tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar bir an önce Gazze’de insani ateşkesin tesisine yönelik girişimlere samimiyetle destek vermelidir. İsrail makamları, insanlığa karşı işlenen suçlara, savaş ve saldırı suçlarına bakan Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanmalıdır. İsrail-Filistin arasındaki kördüğümün açılması için reçete bellidir. Başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırları dahilinde coğrafi bütünlüğü sağlanmış bağımsız ve egemen Filistin devletinin tanınması şarttır. Ey Siyonist İsrail, Ey işbirlikçi ABD, Bu firavunluğunuza rağmen Elbet bir Musa çıkar, saltanatınızı yıkar. Buradan hep birlikte haykırıyoruz Yaşasın çocuklar, Yaşasın insanlık, Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun Siyonizm’in uşakları”