#

Türkiye

Akşener’den “helalleşme” tepkisi

Partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “helalleşme” açıklamalarına tepki gösteren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Helalleşmek istiyorsan, sandığı getireceksin, helalliği de öyle isteyeceksin.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum.” ifadelerine Akşener tepki gösterdi.

“Helalleşmek istiyorsan, sandığı getireceksin.” diye konuşan İYİ Parti lideri, sandık mesajı verdi.

Sinan Ateş cinayeti

Sinan Ateş’e kıyılmasının üzerinden, tam 61 gün geçti. Aşağılık bir suikastın, faillerinin, ellerini kollarını, sallayarak gezdiği; ve hiç kimsenin, bu hainleri bulmak için, kılını bile kıpırdatmadığı; tam 61 günü, geride bıraktık. Devleti yönetenlerin, mafyalara, simsarlara, uyuşturucu kaçakçılarına, bir kez daha, boyun eğen acizliğiyle; tam 61 gün geçirdik. Geçen bu 61 günde; Adaletsizlik, daha da derinleşti. Hukuksuzluk, daha da belirginleşti. Arsızlık, daha da normalleşti. Sinan Ateş’in katillerinin, peşini bırakmayacağıma, söz vermiştim. Adalet yerini bulana kadar, her hafta, Sinan Ateş’i hatırlatacağıma söz vermiştim. Bu adaletsizlik karşısında, asla susmayacağıma, söz vermiştim. Nitekim bugün, ben yine, bu sözün gereğini yapacağım.

And olsun, şart olsun ki; Sinan Ateş’i unutmayacağız, unutturmayacağız. Çevrilmek istenen dümenleri kabullenmeyeceğiz!

Kahramanmaraş depremi

Depreme karşı hazırlık yapmayanlar, meydana gelen felaketten, sorumludur. Kurallara, kanunlara, aykırı bina yapanlar, yapılmasına, izin verenler, yapılanları, imar affıyla affedenler, yandaş müteahhitleri besleyenler, meydana gelen felaketten, sorumludur. Milletimize, “ev” diye, “mezar” yapılmasında, payı olan, imzası olan, talimatı olan herkes, bu büyük felaketten sorumludur.

Afet bölgesi adı altında, âdeta, bir suç mahalliyle karşı karşıya kalmamıza, sebep olan herkes sorumludur. Depremden sonra, 72 saat boyunca; milletimizin yardımına gidemeyenlerin, organize olamayanların, koordinasyonu sağlayamayanların, Saray korkusuyla karar alamayanların, onun yerine de; sivil toplumla kavgaya tutuşanların, birbirinin söylediğini yalanlayanların, interneti kesip, kapılara polis gönderenlerin, tamamı sorumludur.

Sayın Erdoğan! Yeter artık! Depremin üstünden, 23 gün geçti. Sen ilk gün, ne dedin? “Günü geldiğinde, şu anda tuttuğumuz defteri açacağız.” dedin. Yani; bu aziz milleti, düpedüz tehdit ettin. Şimdi hangi yüzle, çıkıp da, helallik istiyorsun?

Daha dün, milletimize, “Bunlar kader planında olan şeyler…” diyordun… Bugün çıkmışsın, utanmadan, onlardan, helallik istiyorsun. Daha dün, insanlarımıza, “ahlaksız, namussuz, adi” diyordun… Bugün, çıkmışsın, utanmadan, onlardan helallik istiyorsun. Daha dün, feryat eden depremzedelere, “hain” diyordun. Bugün, çıkmışsın, utanmadan, onlardan helallik istiyorsun.

Sen haram içinde sefa sürerken, dar günde tek başına bıraktığın milletimizden, şimdi çıkıp da, helallik alamazsın Sayın Erdoğan! Ama illaki, helalleşmek istiyorsan, Ben sana yolunu söyleyeyim. Siyasetçi, milletiyle televizyon karşısından attığı nutukla helalleşmez. Siyasetçi, milletiyle sandıkta helalleşir. Madem helallik alacaksın; o zaman önce, aziz milletimizin önüne, sandığı getireceksin, helalliği de, öyle isteyeceksin. Sandığı getireceksin, milletimiz sana ne diyecek göreceksin. Öyle televizyonlardan üfürmekle olmaz.

Kızılay tepkisi

Deprem olmuş. İnsanlarımız, 20 gündür çadır bekliyor. Kızılay ise, deposunda, çadır stoklayıp satıyor. Böyle bir kepazelik olabilir mi?

Biz Kızılay’ı, her felakette ısıtan, battaniye diye biliriz. Biz Kızılay’ı, aç karınları doyuran, ana şefkati diye biliriz. Biz Kızılay’ı, vatana duyulan, sevginin kalbi, yaralılara uzanan, yardım eli diye biliriz. Biz Kızılay’ı, kötü gün dostu biliriz. Peki “Ak-Kızılay” ne yaptı? Milletimizin, topyekûn darda olduğu bir günde; milletimizin, soğuktan donduğu bir günde; tüm Türkiye’nin, seferber olduğu bir günde; Alın teri ile emanet edilen, milletin helal yardımlarını, ticari bir şirket gibi, utanmadan satışa çıkarttı.

Al bayrağımız gibi kıymetli bildiğimiz, Kızılay’ın sancağını, daha fazla kirletmeyin. Her dönem gururumuz olan Kızılay’ı, daha fazla lekelemeyin.