#

Bursa

Zafer Plaza’da meydana gelen çökme neden yaşandı?

Bursa’da Zafer Plaza’nın bir bölümünde yıkım yapılırken, yüzlerce insanın alışveriş yaptığı mağazalar kısmında yaşanan göçük neden dolayı meydana geldi? İhmal var mıydı? Yaşanan çökme önlenebilir miydi? Mağaza çalışanlarının ortaya attığı iddialar ve İnşaat Mühendisleri Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar’ın açıklamalarıyla ilgili detaylar haberimizde…

Zafer Plaza’nın yıkımı esnasında iş makinesinin kayarak, havalandırma şaftına düşürdüğü molozların 2’inci kattaki mağazanın asma tavanının çökmesine sebep olduğu ortaya çıktı.

Ayrıca, yaşanan çökmenin ardından AVM’deki yıkım çalışmalarının mesai saatleri içerisinde olmasının yönetmeliğe aykırı olduğu iddia edilirken, iş güvenliği uzmanlarının yıkım öncesi hazırladıkları risk analizi raporlarının Çevre ve Şehircilik Bursa İl Müdürlüğü tarafından inceleneceği öğrenildi.

Ulucami, Hanlar Bölgesi ve tarihi Tophane surları arasında bulunan plazanın bir bölümünde tarihi aksın dokusunu bozduğu gerekçesiyle yıkım çalışması yapılıyordu. Yıkım esnasında Zafer Plaza’da alışverişin devam ettiği esnada yaşanan çökme, büyük paniğe sebep oldu. İkinci kattaki mağazanın tavanının çökmesi neticesinde, AVM toz bulutuyla kaplanırken, vatandaşlar kendilerini dışarıya attı. Olay yerine çok sayıda itfaiye, ambulans, polis ve arama kurtarma ekipleri sevk edildi. AFAD ekiplerinin gece boyu devam eden köpekli arama kurtarma çalışmaları sonrasında enkaz altında kimsenin bulunmadığı belirlendi.

Akıllarda soru işareti bırakan çökmeyle ilgili çeşitli ihmal iddiaları da ortaya atıldı. AVM’de görevli bazı mağaza çalışanları, tehlike anında devreye giren uyarı sirenlerinin yıkım esnasında da çaldığını belirtti. Çalışanlar, göçük yaşanmadan önce hareket sensörlerine bağlı sirenlerin yine çaldığını fakat AVM yönetiminden herhangi bir “acil boşaltın” uyarısı gelmediğini söyledi.

Bir başka mağaza çalışanı ise AVM’de gündüz yıkım yapılmasının yönetmeliğe aykırı olduğunu, yıkımın mağaza kapandıktan sonra yapılması gerektiğini vurguladı. Öte yandan yönetmelikte üst katlarda inşaat çalışması yapılırken alt katların boşaltılması gerektiği boşaltılamadığı durumlarda güvenlik önlemlerinin arttırılarak çalışmanın yapılabileceğinin belirtildiği öğrenildi.

Ortaya atılan ihmallerle ilgili konuşan İnşaat Mühendisleri Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar, “İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi olarak, konuyu takibe aldık. Teknik komitemizden 3 arkadaşımız yerinde incelemelerini yapıyor. Raporlarını sunacaklar. Kendileriyle yaptığım telefon görüşmesinde aldığım ön bilgiye göre, yapısal bir hasar söz konusu değil. Yapısal hasardan kastımız, kolon, kiriş, döşeme gibi taşıyıcı sistemde olan bir hasar yok. Ancak yıkım sebebiyle oluşan, çökme mevcut. Büyük bir alandaki, asma tavan çöktüğü için büyük bir etki yapmış. Yaralı ve ölenin olmaması bizleri sevindirdi” dedi.

Çok katlı bir bina olduğu için havalandırma şaftlarının olduğunu belirten Küçükkayalar, “O şaftların yüzeye üstleri açık bir şekilde çıkması gerekiyor. Yılımdan zarar görmesin diye, o bölgedeki havalandırmanın üzeri çelik bir malzemeyle kapatılmıştır. Ancak yıkımdan gelen moloz ve kepçe o malzemeye hasar verdiği için şafttan aşağı molozlar düşmüş. O molozlar aşağı düşerken de, asma tavanların bağlantılarını koparmıştır. Bir yerden koptuğu için, geri kalanı da çökmüş” diye konuştu.

“Önlem almak gerekiyordu”

Alışveriş merkezi açıkken kıyımın olmasıyla ilgili konuya değinen Küçükkayalar, “Yıkım yönetmeliği var. 2018’de çıkarılmış ama eksiklerinin olduğunu görüyoruz. Önlem almak teknik insanların öngörüsüyle doğru orantılıdır. Bu öngörünün yapılmış olması gerekiyordur. Bir alışveriş merkezi ve insanların çok girip çıktığı bir yer. En azından belli bölgelerde bunun yapılması gerekiyordu. Hissiyatınızı, aklınızı ve teknik bilginizi kullanarak karar verilmelidir” şeklinde konuştu.

“İhmal diyemeyiz ama öngörüsüzlük var”

Yıkım ruhsatı verilirken, gereken önlemlerin alınması gerektiğini belirten Küçükkayalar, “Ancak raporda ne yazıyor bilemiyoruz. Tabi ki, teknik insan bakış açısıyla bunlar öngörülebilirdi. İhmal suçlama olur. Ama öngörüsüzlük daha doğru bir ifadedir” dedi.