Bursaspor
Volkan Tezcan: “Bugün benim 2. doğum günüm”
Bugün, Bursaspor tarihine altın harflerle kazınan o büyük zaferin, Süper Lig şampiyonluğunun üzerinden tam 15 yıl geçti. 16 Mayıs 2010… Bazılarımız için sadece bir tarih, ama bizler için adeta ikinci bir doğum günü.
Benim için de öyle. Henüz 5-6 yaşlarındaydım Bursaspor sevdası içime işlendiğinde. Dayım Hidayet Vatansever ve onun arkadaşı abim dediğim Adnan Serbest, bu aşkın fitilini ateşledi. O günden bu yana tam 40 yıl geçti. Bu sevda Gülbahçe Mahallesi’nde filizlendi, büyüdü. O dönemlerde maçlara yürüyerek gitmek bir kültürdü. Çocukluk işte, bazen yürümeye üşenirdim. Omuzlarına alıp götürürlerdi beni. İşte bu şekilde başladı bizim Bursaspor hikâyemiz.
Teksas tribününde başlayan bu sevda, zamanla basın tribününe taşındı. Ancak gazeteci kimliğim, Bursaspor’un menfaatleri söz konusu olduğunda her zaman ikinci planda kaldı. Çünkü bu sadece bir futbol takımı değil, kalbimin tam ortasında yer eden bir hayat biçimi oldu.

16 Mayıs 2010: Gözyaşlarının Anlamı
Şampiyonluk… 10 kat, 20 kat bütçeler harcayan takımların arasından sıyrılıp gelen bir zafer. İstanbul hegemonyasına karşı koyan Anadolu’nun yeşil beyaz devrimi. Efsane başkan İbrahim Yazıcı’nın önderliğinde sadece Bursa’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında yankı uyandıran bir başarı. Dünya basınında yer buldu, üniversitelerin tezlerine konu oldu.
Canlı yayındaydım o akşam. Kendimi tutamayıp ağladım. Bu gözyaşları sadece bir sevinç değil, geçmişin acılarına, şampiyonluk görmeden yitirdiğimiz canlara bir selamdı. Yayın sonrası Türkiye’nin dört bir yanından gelen mesajlar beni çok duygulandırdı: “Seninle birlikte biz de ağladık.”
Ancak o başarı bazı kesimleri kıskandırdı. Özellikle İstanbul’da ve hatta Bursa’da bile… Ve ardından gelen süreçte, Başkan Yazıcı’nın yorgun kalbi, o baskılara daha fazla dayanamadı. O’nun vefatı, Bursaspor’un çöküş döneminin başlangıcı oldu.
Ama artık geçmiş geçmişte kaldı.

26 Mayıs 2024: Yeni Bir Dönemin Başlangıcı
Yeni bir tarih yazmak için yola çıktık. 26 Mayıs 2024… Bursaspor Başkanı Enes Çelik ve yönetiminin göreve başladığı gün. Bu tarih artık benim için 16 Mayıs’ın yanına yazıldı. Çünkü Bursaspor, o günle birlikte yeniden doğdu.
Küllerinden adeta bir Anka kuşu gibi yükselen Bursaspor, 3. Lig’den 2. Lig’e çıkarken sadece futbol oynamadı; bir şehri yeniden ayağa kaldırdı. Başkan Enes Çelik’in vizyonu, bu kulübü sadece Süper Lig’e değil, belki de Avrupa’da kupa kaldıran bir takıma dönüştürmeye aday. Bu hayal değil, bu bir hedef.
Şu an yapılan transferler, planlamalar, taraftar ilgisi… Hepsi bizi TFF 1. Lig’e hazırlıyor. Ortalama 42 bin kişilik taraftar potansiyeline sahip bu camiada, ligin adı önemli değil. Çünkü adı yeter: Bursaspor.
Kombine ve Kongre üyeliği: Sorumluluk Vakti
Eğer başarı istiyorsak, bu başarının gereklilikleri ve sorumlulukları da var. Ben inanıyorum ki sezon başında 40 bin kombine biletin tamamı satılacak. Ama en az bunun kadar önemli bir konu daha var: Kongre üyeliği.
Başkan Enes Çelik’in vurguladığı gibi, Bursaspor’un geleceğini blok oylar belirlemeyecek, Kongre üyeleri sayesinde bu camianın doğru ellerde kalması sağlanacak. Her Bursasporlunun kongre üyesi olması gerekiyor. Hem maddi destek bu noktada çok önemli.
Beni sorarsanız? Kongre üyesi numaram 4490. Divan üyeliğime de 2 yıl kaldı. 🙂
Bugün 16 Mayıs. benim 2. doğum günü
Bir çocuğun, bir şehrin, bir halkın ayağa kalktığı gün.
Ve ben yine aynı duyguyla sesleniyorum:
İyi ki Bursasporluyum.
VOLKAN TEZCAN
Volkan TEZCAN’ın köşe yazısından;
“Bugün benim 2. doğum günüm”https://t.co/6UrXtp4Hqg pic.twitter.com/npJfZRrzAs
— Line TV (@linetv) May 16, 2025


Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş