#

Bursa

Kestel Belediye Başkanı’ndan çok konuşulacak açıklamalar

Bursa Kestel’de SİT alanı içerisinde bulunan lüks binaların yıkımına ilişkin ortaya atılan iddialara Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır geçtiğimiz 7 Aralık 2021 tarihinde basın açıklaması yaparak yanıt vermişti.

Bursa’da gündemdeki yerini koruyan konulara ilişkin lodoshaber.com Genel Yayın Yönetmeni Özlem Yağmur’un sorularını cevaplayan Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, kendisiyle ilgili iddialara ilişkin soruları ve bu tür iddiaların neden ortaya atıldığını yanıtladı.

CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın Önder Tanır’ı görevinden istifaya çağırdığı, istifa etmiyorsa İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınıp soruşturma açılmasını istediğini söylemesi üzerine Tanır, Karaca’ya “CHP İl Başkanı, hukuk çerçevesinde gerçekleri ortaya çıkarmak ve yanlışların üzerine gitmek istiyorsa yanlış yerde kazı yapıyor. Kazması gereken yer ‘Gülümseyen Nilüfer’dir” dedi.

CHP ve İYİ Parti’nin Kestel ilçe başkanlarının kedisinden yakınlarının kaçak yapılarıyla ilgili imtiyaz talebinde bulunduğunu, kaçak elektrik kullanan meclis üyeleri olduğunu ve olay ortaya çıkınca başka partilere transferler oldunu, ranta ve rant baronlarına karşı bakış açısını değerlendirdi.

ŞEHİDİN EVİNİN YIKILDIĞI İDDİALARINA BAŞKAN TANIR’DAN AÇIKLAM

Gazeteci Özlem Yağmur’un “2021 yılının son günlerinde Bursa ve ülke gündemine akıllara zarar son derece çirkin iddialarla geldiniz. Bir şehidin evini, şehidin ailesinin tepesine yıkmaya çalışan Belediye Başkanı olarak lanse edildiniz. Bu çok zalimce değil mi? Sorusuna Kestel Belediye Baknaı Önder Tanır şöyle yanıt verdi:

“Kaçakla mücadele bizim göreve ilk geldiğimiz zaman arkdaaşlarımızla ve diğer partilerle yapmış olduğumuz istişareler sonucunda ortaya çıkan ortak karardır. Yeşil Kestel imajını devam ettirmek yerel yönetimin başında biz oldumuğuz için bizim görevimizdir. Ortak kararla kaçak yapıyla mücadele etme kararı aldı. Partili partisiz, istisna tanımaksızın, sıfatlara bakmadan herkese aynı muameleyi yaptık.

Şehit evi konusundaki iddialara gelince… Bu evi yapan arkadaşımızın kardeşi 1993 yılında şehit olmuş. Bu kaçak yapıyı yapan insanların ekonomik olanakları son derece iyi. Bina yazlık olarak kullandıkları lüks bir bina. Kısmen orman arazisine işgali olan bir yapı. Planlama konusunda herkese yaptığımız gibi yasal süreçleri tanıdık kendilerine.

Burayla ilgili ilk kaçak tespiti bizden önceki dönemde yapıldı. Ancak ne hikmetse, bina zaptını annesinin üzerine tutmuşlar. Allah rahmet eylesin, geçtiğimiz sene vefat eden Ayşe Kamışlı teyzemizin üzerine zabıt tutularak bir nevi ön alma yapılmış. Tespitimizi yaptık, ikazlarımızı yaptık. Ruhsatlandırılabilmesi için süre de verdik. Ancak bir gelişme olmadı.

Daha sonra itirazları oldu. Yapı kayıt belgesinin geçersiz olduğu ortaya çıktı. Biz de yıkım sürecini başlattık. Yıkmak için gittiğimizde ortalığı ayağa kaldırdılar. Sanki biz bir şehit annesinin evini yıkıp, o anneyi sokağa atıyormuşuz gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı.” dedi.

Şehit annesinin hayatta olduğu süre boyunca binaya dokunmadıklarını ve yasal süreci fazlasıyla işletip zaman tanıdıklarını ifade eden Önder Tanır; “Vefatın üzerinde çok zaman geçti biz oraya yine dokunmadık. Ancak ondan sonra dosyayı gündeme aldık. Maalesef şu an “Neden yıkıyorsunuz?” diye bağıranlarla geçmişte “Neden yıkmıyorsunuz?” diye bağıranlar aynı kişilerdir” açıklamasında bulundu.

Binayı yıkmakta kararlı olduklarını ifade eden ve yıkılmasını engellemek için araya insanların sokulduğunu ifade eden tanır Tanır;”Bu işin sağı solu, az inançlısı çok inançlısı yok. Herkese eşit yaklaşıyoruz. Hiç kimse araya insanları sokarak bu işten kurtulacağını düşünmesin” dedi.

GÜNDEMDEKİ DİĞER KONU ALMANYA’DAKİ İŞ İNSANI

Kestel Belediye Başkanı Tanır’ın gündeme geldiğ bir diğer konu ise Almanya’da yaşayan iş insanı ve o iş insanının belediye tarafından yıkılan binası. Gündeme gelen iddialar arasında para göndermeler, rüşvetler ve istifa ettirilen belediye başkan yardımcısı ve daha bir sürü şey olduğunu söyleyen Tanır bu konuya şöyle açıklık getirdi.

ALMANYA’DAKİ ŞAHIS MÜDÜRÜMÜZÜN ENİŞTESİ

“Kamuoyuna yansıdığı şekliyle sizi eleştirenlerden ve neler olduğunu anlamak isteyenlerden birisiyim. Yalın gözle baktığımız zaman takvim kamuoyuna aktarıldığı gibi gelişmedi. Malum vatandaş, bizim bir müdürümüzün eniştesi. Bir Almanya seyahatimizin az öncesinde belediyeye gelmiş, tanıştırıldık. Almanya’ya gittiğimizde de, bizim çalışma arkadaşımızın, bir müdürümüzün eniştesi olmasından başka hiç bir beklentimiz olmaksızın orada bizi kısmen misafir etti. Şöyle ki, orada arabasını verdi, ancak yakıtımızı cebimizden koyduk. Oradaki resmi işlerimizin dışında kalan zamanda ziyaret ettiğimizde bize yemek de ısmarladı. Bundan ibarettir tüm mesele. Döndüğümüzde de, yine bir kaç kere belediyeye geldi, biz de kendisine (Kestel Belediyesi’nin kasasından değil) kendi cebimizden yemek ısmarladık. Zan altında kalmayacak bir süreç yaşadık. Gerçek bu kadar yalın ve nettir.”

“KAÇAK YAPISINDAN HABERİMİZ YOKTU”

Bu kişinin Kestel ilçesi sınırları içerisinde bir kaçak yapısı olduğunun bilgisi ve tespitinin olmadığını söyleyen Tanır, “Kaçak yapısından falan asla haberimiz yok.” dedi. Tanır, kendisinin bizzat o kişiye “Burada bizim sosyal yardım yaptığımız vatandaşlarımız var. Bununla alakalı, zekatından, hayrından verebileceğin varsa belediyenin resmi hesabından bu yardımı yapabilirsin” dediğini söyledi.

PARALAR ŞAHSA DEĞİL BELEDİYENİN HESABINA GÖNDERİLDİ

O paraların şahıslara değil belediyenin resmi hesaplarına gönderildiğini söyleyen Tanır o tarihte kaçak yapısıyla ilgili herhan gibr tespitlerinin olmadığını ve karşı taraftan bir talep olmadığını açıkladı. Olaylardan epey bir süre sonra o kişinin yeniden geldiğini ve Derekızık’ta bir yeri olduğunu söylediğini ifade eden Tanır, “Bölgeye baktırdık ve SİT alanı bölgesi olduğunu tespit ettik. Bunun üzerine bende kendisine oraya bir çivi dahi çıkamayacağını söyledim. Tamam dedi ve gitti” dedi.

İNŞAATIN ‘YAKUP YAMAÇ’A AİT OLDUĞU ÖĞRENİLDİ

2021 yılının haziran ayında o bölgede inşaatı fark ettiğini ağaçların arasında beton bir kütle yükseldiğini söyleyen Tanır, o yapıyla ilgili zabıt tutulduğunu ve inşaatın ‘Yakup Yamaç’a ait olduğu öğrendiğini söyledi. Tanır, kaçak yapının kime ait olduğunun bir şeyi değiştirmediğini sürecin herkes için nasıl işliyorsa o şekilde işeyeceğini ifade etti.

BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCISININ GÖREVDEN ALINMASI

Belediye hesapları dışındaki bir hesaba aktarıldığı iddia edilen paralara ilişkin dekontlarla ilgili de konuşan Tanır,”Bu olaydan tamamen bağımsız olarak, Yakup Yamaç’ın bizim o tarihte belediye başkan yardımcılığı görevini yürüten arkadaşımızla olan tanışıklığı başka bir şekilde devam etmiş. Ticaret düşünülmüş. O olmuş, bu olmuş. Hiçbir bilgim yok. Daha sonra kulağıma dışarıdan bu tarz iddialar geldi. Arkadaşımızı çağırıp, “Nedir olay?” diye sordum. Aralarında ticari bir süreç olduğunu söyledi. Ben bunu tasvip edilebilir bulmadığım için bu arkadaşımızın görevi ile alakalı bir değişime gittim.” dedi.

Görevden alınan başkan yardımcısının hesabına gelen paralardan Önder Tanır’ın da payı olduğu ve bunun üzerine Yakup Yamaç’ın kaçak binasını yıktırdığı iddiası üzerine Tanır şu açıklamayı yaptı:

“Evet bunlar gündeme geldi. Ancak ben her şeyi sonradan öğrendim. Başkan yardımcımla aralarında olan ticari ilişkiyi, aralarında bir ticari ilişki olduğunu, hepsini başkan yardımcımı çağırıp sorduktan sonra öğrendim.”

ŞANTAJ İDDİALARI

Bir sabah WhatsApp’ına bir mesaj düştüğünü ve kendisini gazeteci diye tarif etmeye çalışan kişilerin kendisine şantaj yapmaya kalkıştığını söyleyen Tanır, “Mesajı kimin gönderdiğini bilmediğini ancak numarasının kendisinde bulunduğunu söyledi.

BİR DİĞER İDDİA UÇAK BİLETİ

Gündemdeki bir diğer konu ise Almanya seyahati için alınan uçak bileti. İddialar uçak biletinin o iş insanının aldığı yönünde. Ancak Tanır açıklamasından uçak biletini kendilerinin aldığını ifade etti. Bilet görselinin iddiaların odağındaki kişinin elinde ne işi olduğunuda şu ifadelerle açıkladı:

“Uçak biletini göndermiş olmamızın sebebi, bizi karşılayacakları saati belirtmek içindi. Yarın bir gün bu insanın çıkıp bunları kullanabileceğine dair öngörüde bulunamadık. Biz sadece bir müdürümüzün eniştesinin iyi niyetli yaklaşımı olarak düşündük.”

MÜDÜR İŞİNİN BAŞINDA

Müdürün bir kabahatinin olmadığını ve işinin başında görevine devam ettiğini söyleyen Tanır, eniştesinin ise kendilerine her türlü iftirayı attığını ve hukuklu hukuksuz her türlü karalama sürecini yürüttünü söyledi.

KARAR ADLİ MAKAMLARA TAŞINDI

Görevden alınan başkan yardımcısı hakkında görevden alınmasının dışında herhangi bir hukuksal süreç işleyip işlemeyeceği sorusuna Tanır, “Biz baktık ki, bu sürecin arkasında farklı kişiler, farklı emeller var. Orada olayla alakalı bir basın toplantısı düzenledik. Akabinde savcılığa gittik, hem onu yazan kişi, hem de Yakup Yamaç’la ilgili suç duyurusunda bulunduk. Yakup Yamaç’ta savcılığa gitti. Bu saatten sonra kararı Türk adaleti verecek.”

MECLİS ÜYESİNİN KAÇAK ELEKTRİK KULLANMA MESELESİ

Kestel’de iki dönem belediye meclis üyeliği yaptıktan sonra törenle İYİ Parti’ye geçen bir kişinin kardeşinin belediye binasının altındaki kahvenede 10 yıldır elektriği belediyeden kaçak olarak kullandıklarını ve bunu tespit ettiklerini söyleyen Tanır; “Tespit sonrası geçmişe dönüş işlem başlattık. Bunun üzerine AK Parti’den isitfa ederek İYİ Parti’ye katıldı. Tespit etmeseydik elektriği kaçak kullanacaktı ve AK Parti’den istifa etmeyecekti” dedi.

İYİ PARTİ KESTEL İLÇE BAŞKANI’NIN RİCASI

İYİ Partisi Kestel İlçe Başkanı Emin Elistü’nün dayısının kaçak inşaatının abonelikleri için kendilerine ricacı olduklarının sorulması üzerine Tanır; “Ben bir şey demiyeyim. İYİ Parti düşünsün.” dedi.

KARACA VE TÜRKOĞLU’NA SESLENDİ

Her iki muhalefet partisinin Kestel ilçe başkanları hakkındaki açıklamalarına Tanır; “Belgeleriyle ortaya koyabileceğim gerçekleri açıklıyorum. CHP İl Başkanı İsmet Karaca, yaptığı basın toplantısında beni istifaya davet etmişti. Biz de İsmet Karaca’ya buradan seslenelim. Birinci derecede yakınının kaçağıyla alakalı talebi olan ilçe başkanının bu yaptığının bir bedeli olacak mı? İsmet Karaca ilçe başkanını istifaya davet edecek mi? İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’na da seslenelim. İlçe başkanının birinci derecede yakınının kaçağıyla ilgili bir kaç kere ricada bulunmasının bir karşılığı, bir bedeli olacak mı? Biz, mış’la, miş’le, birilerinin üfürmesiyde değil, elimizdeki belgelerle, ispatlı bir şekilde her iki il başkanına seslenmiş olalım. Kendi ilçe başkanları ile ilgili bir yaptırımları olacak mı? CHP İl Başkanı, hukuk çerçevesinde gerçekleri ortaya çıkarmak istiyorsa, yanlışların üzerine gitmek istiyorsa yanlış yerde kazı yapıyor. Kazması gereken yer, “gülümseyen Nilüfer”dir!