#

Bursa

Kazada oğlunu kaybeden anne: “En ağır cezayı istiyorum”

Bursa’da, geçirdiği trafik kazasından 2 gün sonra yaşamını yitiren Yusuf Güler’in (10) annesi Yasemin Güney, otomobilin oğluna çarpma anını anlattı. Güney, “Bomba patlamış gibi bir ses duydum. Dışarı çıktığımda oğlum cansız bir şekilde yerde yatıyordu. Oğlum mezara girdi. Sürücünün en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

Bursa’da 1993 yılında evlenen Yasemin Güney ve Yusuf Güler çiftinin 4 çocuğu dünyaya geldi. Aile, geçen hafta pazar günü İznik’teki akrabalarını ziyarete gitti. Arkadaşlarıyla dışarıda oyun oynayan Yusuf Güler, Bursa- İznik yolunun Mustafalı mevkisinde yolun karşısına geçerek, annesinin yanına gitmek istedi. Bu sırada K.A., yönetimindeki 54 TH 587 plakalı otomobille Güler’e çarptı. Kaza ihbarı üzerine bölgeye sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahalesi kaza yerinde yapılan Yusuf, ağır yaralı olarak ambulansla İznik Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Yusuf, daha sonra Bursa Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. 2 gün yoğun bakımda kalan Yusuf Güler, doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti.

Kaza sonrası gözaltına alınan otomobil sürücüsü K.A., ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Yusuf Güler’in kurtarılamamasının ardından yeniden gözaltına alınan K.A., bu kez adliyeye sevk edildi. K.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

‘YOLA BAKTIĞIMDA OĞLUM YERDE YATIYORDU’

Yasemin Güney, çocuğunun ağır yaralı olarak hastanede yattığı dönemde sürücünün serbest bırakıldığını söyledi. Güney, sürücü ve ailesinin kendilerini arayıp, sormadığını belirterek, kendilerinden şikayetçi olduklarını kaydetti. Sürücünün hatalı olduğunu ve en ağır cezanın verilmesini istediğini söyleyen Güney, “İznik’e oğlumun isteği üzerine gittim. Hastaydım, oğlumu kırmamak için yatağımdan kalktım gittim. Cuma akşamı gittik, hafta sonunu orada geçirdik. Yoldan karşıya geçip yanıma gelirken bir ses duydum. Bomba patlamış gibiydi, yerimden fırladım. Caddeye baktığımda ortada bir şey dönüyordu ama ne olduğunu anlamadım. Yaklaşık 30 metre ileride araba durdu. Yola baktığımda oğlum yerde yatıyordu. O anda çıldırdım, ne yapacağımı bilemedim. Yanına koştum, cansız bir şekilde yolda yatıyordu. Gerisini hatırlamıyorum. Ambulansta kalbi durdu. İznik’e gittik, oradan da Bursa’ya sevk ettiler. 2 gün yoğun bakımda kaldı. 2 gün boyunca biz orada acı çekerken çarpan taraf, kesinlikle hiçbir şekilde arayıp sormadı. Oğlum ölünce bizi aramaya başladılar. Gelip bizim acımızı paylaşmaları gerekirken yapmadılar. Oğlum öldü, o sırada vuran kişinin serbest kaldığını öğrendik” dedi.

‘BENİM OĞLUM MEZARA GİRDİ’

Oğluna çarpan sürücünün yakınlarının, çocuğu öldükten sonra kendisini arayıp sormaya başladığını belirten Güney, “Onların oğlu hapse girdi ama benim oğlum mezara girdi. En ağır biçimde cezalandırılmasını istiyorum. Adalet yerini bulsun” diye konuştu.

‘BİR CAN GİTTİ, BAŞKA CANLAR GİTMESİN’

Karşı tarafın kazadan sonra kaçmaya çalıştıklarını belirten Yasemin Güler, şunları söyledi:

“Haberi aldığımda apar topar Uludağ Üniversitesi’ne gittim. Doktorlar müdahale ediyorlardı. Karşı tarafa da üzülüyorum. Onun da bir suçu yok. Takdir-i ilahi ama çocuğuma çarptıktan sonra 48 saat çocuğumla birlikte yoğun bakımda can mücadelesi verirken bir insanın gelip de arayıp, ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletmelerini beklerdim ama çocukları serbest kalmış. Serbest kaldıktan sonra ne aradılar ne de sordular. Çocuğum vefat etti, vefat ettikten sonra sürücü gözaltına alındı. Ertesi gün beni aramaya başladılar. Taziyede bulundular ama ben de kendilerine ‘Geç olmadı mı? Siz aradınız, iyi dileklerde bulundunuz ama neden zamanında aramadınız’ dedim. ‘Korktuk’ dediler. ‘Şimdi neden korkmuyorsunuz? O zaman çocuğumun kalbi atıyordu. Biz davacı da değildik. Neden ilgilenmediniz?’ dedim. Bunları sorunca konuşamıyorlar. Bir can gitti, başka canlar gitmesin. Kimin hatası varsa cezalandırılmasını istiyorum.”