Bursa
ESDER’den ‘Helal Kazanç, Sağlam Aile’ paneli
Bursa’da Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) “Helal Kazanç, Sağlam Aile” temasıyla bir panel gerçekleştirildi.
20.11.2025 tarihinde Osmangazi Kent Meydanı Gösteri Merkezi Salonu’nda yapılan programa alanında uzman isimler katıldı. Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı; ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu.
Programın açılış konuşmasını ESDER Bursa Şube Başkanımız İbrahim Özacar yaptı. Özacar konuşmasında derneğin Bursa’daki çalışmalarına değinerek şunları söyledi:
“Bursa’da şubemizi faaliyete geçireli bir yıl oldu. Bu süre içinde her sektörden başkanlarımızı davet ederek ‘1 Konu 1 Konuk’ programı adı altında 12 söyleşi düzenledik. Sektörlerin sorunlarını dile getirdik. Ahilik kültürünü yaşatmak adına konferanslar yaptık. Bugün ise ticaret ve sanatkârlıkta ahlak ve maneviyatı ele alıyoruz. Bu millet helal lokmayla büyümüş, aileden devlete büyük medeniyetler inşa etmiştir. Bundan sonra da bu mirası yaşatmaya devam edeceğine inancımız tamdır.”

Özacar ayrıca salon girişinde yer alan “Kaybolmaya Yüz Tutmuş Meslekler” temalı fotoğraf sergisine dikkat çekerek geçmişteki komşuluk ilişkileri, dayanışma ve mahalle kültüsünün yeniden hatırlanması gerektiğini vurguladı.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Mefail Hızlı, konuşmasına katılımcıları selamlayarak başladı. Kur’an-ı Kerim’in bir Müslümanın başvuru kitabı olduğunu vurgulayan Hızlı, helal kazanç ve sağlam aile kavramlarının birbirini tamamladığını söyledi:
“Bugün çok önemli bir başlık seçilmiş. Helal kazanç olmadan sağlam aile, sağlam aile olmadan helal kazanç olmaz. Bunlar birbirine hayat veren iki unsurdur.”

Aile içinde verilen terbiyenin toplumun her alanına yansıdığını belirten Hızlı, “Eğer toplumda ‘keşke böyle yapmasaydı’ dediğimiz örnekler varsa, bilin ki o bireyin yetiştiği ailede noksanlıklar vardır” dedi.
Teknolojinin gelişmesiyle çocuk yetiştirmenin zorlaştığını belirten Hızlı, helal lokmanın önemine dikkat çekti:
“Biz sokakta bulunan ekmeği yüksek bir yere koymayı Kur’an’a gösterilen saygıyla eşitleyen bir milletiz. Bu çok büyük bir artıdır. Helal lokma için gösterilen gayret Allah katında karşılığını bulur.”
Hızlı, inancın sadece sözde kalmaması gerektiğini belirterek, “İnancımız var ama inanç pratiğe dökülmezse noksan kalır. Bunu hayatımıza taşımamız gerekiyor” diye konuştu.
Panelin konuşmacılarından Prof. Dr. Abdullah Karahan ise helal kazancın birey ve toplum üzerindeki etkilerine değindi. İş ahlakının önemini vurgulayan Karahan, çeşitli kurumlarla yürüttüğü çalışmalardan örnekler verdi.
İstanbul merkezli “İktisadi Girişimcilik ve İş Ahlakı Derneği”nin Bursa temsilciliğini yürüttüğünü belirterek, iş dünyasında ahlaki ilkelerin yaygınlaştırılması için çalışmalar yaptığını ifade etti. Ayrıca Bursa Müftülüğü bünyesinde esnafı ziyaret ederek helal kazanç konusunda rehberlik yapan “mobil irşad ekibi”nin danışman üyesi olduğunu aktardı.
Konuşmasında dağıtılan “Kırk İlke” broşürüne değinen Karahan, bu ilkelerin hayata geçirilmesinin dünyayı da ahireti de güzelleştireceğini belirtti:
“Bu ilkelere gerçekten riayet edebilsek hem dünyamız hem ahiretimiz güzelleşir. Ancak insanız, zaman zaman nefsimize yeniliyor, Rabbimizin bizden istediği şeyleri unutabiliyoruz. Modern çağın dayattığı tüketim hırsı, kapitalist sistem ve reklam bombardımanı hepimizi etkiliyor.”
Helal kazanç ilkelerinin herkes tarafından bilindiğini fakat hatırlatmanın önem taşıdığını söyleyen Karahan, “Cenab-ı Hak ‘hatırlatın, çünkü hatırlatmak müminlere fayda verir’ buyuruyor. Hepimizin bildiği hakikatleri birbirimize yeniden hatırlatmamız gerekiyor” dedi.
Programın üçüncü konuşmacısı Prof. Dr. Necmettin Çalışkan, helalin yalnızca esnafı değil tüm toplumu ilgilendiren bir konu olduğunu vurgulayarak sözlerine başladı. Aile yapısının güçlenmesinde helal kazancın belirleyici rol oynadığını ifade eden Çalışkan, “Müslümanlığı tek bir kelimeyle ifade etmek gerekirse o kelime ‘helal’dir. Müslüman temiz insandır; dili, kalbi, düşüncesi, yaşayışı temizdir” dedi.
“Helal birimize değil hepimize lazımdır. Öğretmenin de, memurun da, ev hanımının da, tüketicinin de helal konusunda ciddi sorumlulukları vardır” diyen Çalışkan, helalin evrensel olduğunu ifade ederek, “Haram olan dün de haramdı, bugün de haramdır” dedi.

Çalışkan, kıyamet gününde sorulacak beş temel soruya dikkat çekti:
Ömrünü neyin peşinde geçirdin?
Gençliğini neyin peşinde harcadın?
Nereden kazandın?
Nereye harcadın?
Bildiğinle amel edip etmediğin?
“Üç kuruşluk kazancın bile hesabı verilecek” diyen Çalışkan, kazancın helal olmasının yeterli olmadığını, harcamanın da aynı hassasiyeti gerektirdiğini belirtti:
“Helal para helal yerde harcanır. İnsanlar kazancının kuruşuna dikkat eder ama harcamaya gelince ‘mal benim değil mi?’ diyebiliyor. Oysa mümin, nerede harcadığının da hesabını verecek.”
Aile huzurunun temelinde temiz kazanç olduğunu ifade eden Çalışkan, haram kazancın aile yapısına verdiği zararı şu sözlerle anlattı:
“Son model araca yanlış yakıt koyarsanız yüz metre gitmez. Aile de böyledir. Haram kazanç, insanın damarına enjekte edilen zehir gibidir.”
Konuşmasını “Güçlü toplum, güçlü aileyle; güçlü aile ise temiz kazançla inşa edilir” diyerek tamamladı.
Programın sonunda Kadim Şehir Bursa’ya sosyal, kültürel, ekonomik ve marka değeri katan esnaflara teşekkür belgeleri takdim edildi.
Ahmet Akmaz’a, “Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir yiyecek yememiştir” hadisiyle meslek ahlakına katkıları nedeniyle teşekkür edildi.
Mahinur Özkaya Makar’a ise Zeyniler Çalıkuşu Kadınlar Tarımsal Kalkınma Kooperatifi aracılığıyla aile ve şehir ekonomisine katkılarından dolayı teşekkür belgesi verildi.


Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir Giriş