#

Hdp

“Asıl çürük olan rantçı sistemdir”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “İzmir depremi, bu ülkenin deprem gerçeğini bir kez daha bizlere çok acı bir şekilde göstermiştir ve hatırlatmıştır. İnsanların ölümüne neden olan her zaman söylediğimiz gibi afetler değildir; gerekli tedbirlerin alınmaması, denetimsizlik ve yaşamın değil rantın esas alınmasıdır.” dedi.

Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 2020 yılının “felaketler yılı” olmaya devam ettiğini belirterek, İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, İzmir halkına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diledi.

Enkaz altındaki insanların bir an önce sağ salim kurtarılması temennisinde bulunan Buldan, “İzmir depremi, bu ülkenin deprem gerçeğini bir kez daha bizlere çok acı bir şekilde göstermiştir ve hatırlatmıştır. İnsanların ölümüne neden olan her zaman söylediğimiz gibi afetler değildir; gerekli tedbirlerin alınmaması, denetimsizlik ve yaşamın değil rantın esas alınmasıdır. İmar affıyla kaçak yapılaşmanın önünü açan rantçı zihniyet, depremi daha yıkıcı hale getirmektedir.” görüşünü savundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi sorumluluklarını bir kenara bırakarak, afetlere dayanaksız yapılardan “vesayetçi zihniyeti” sorumlu tuttuğunu belirten Buldan, “Sanırsınız ki 18 yıldır iktidarda onlar değil başka birileri var. Buradan kendilerine soruyoruz: Depreme hazırlık için bugüne kadar ne yaptınız? Hangi önlemleri aldınız? Deprem vergilerini nereye harcadınız? Kanal İstanbul’a ayıracak paranız varsa deprem için neden kullanmıyorsunuz? Bu hayati soruları özellikle iktidara sormak ve bunun cevabını duymak istiyoruz.” diye konuştu.

Buldan, olası bir İstanbul depreminin en büyük tehlike olarak karşılarında durduğunu söyledi. Pervin Buldan, “Deprem öncesi yandaşların, müteahhitlerin yanında olan bu iktidarın yıkımla sonuçlanan felaketler sonrası ‘halkın yanındayız’ demesinin bir samimiyeti ve inandırıcılığı yoktur. İnsanlar enkaz altında kurtarılmayı beklerken AKP’nin bir bakanı, enkazın üzerine çıkmış ve orada enkazın altındaki bir yurttaşla telefonla görüşme yapıyor ve bunlar da kameralar önünde kaydediliyor. Bu elbette ki bir şovdur, enkaz altındaki insanlarla alay etmektir. Bakanın yaptığı siyasi bir şovdur.” sözlerini sarf etti.

Pervin Buldan, enkazın altından 65 saat sonra sağ kurtarılan üç yaşındaki Elif ile 91 saat sonra hayatı gülerek karşılayan dört yaşındaki Ayda’nın tüm insanlığa büyük umut olduğunu söyledi.

Deprem anından itibaren HDP’nin “kriz masası” oluşturduğunu anlatan Buldan, HDP heyetinin İzmir’e gittiğini ve İzmir halkıyla dayanışma içinde olduğunu kaydetti.

 “Deprem gerçeğini acilen masaya yatırmalıyız”

TBMM Genel Kurulunda bugün depremle ilgili genel görüşme açılması çağrısında bulunan Buldan, “Türkiye’nin deprem gerçeğini acil olarak masaya yatırmamız gerekiyor. Parlamento hızlı bir biçimde çalışma yürütmeli, gerekli araştırmaları yapmalı ve fay kanunu başta olmak üzere gerekli yasaları acilen çıkarmalı.” diye konuştu.

Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yarın 4 Kasım ve partimize yönelik siyasi darbenin 4. yıl dönümüdür. Bu vesileyle önceki dönem eş genel başkanlarımız sevgili Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere onların şahsında tutuklu olan tüm arkadaşlarımıza buradan kucak dolusu selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. 4 Kasım’a neden siyasi darbe diyoruz? Çünkü bu hukuk dışı rehin alma operasyonu demokratik siyasete, demokrasiye karşı yapılmıştır ve parlamentonun iradesine, halka karşı yapılan bir darbe girişimidir.

15 Temmuz’daki darbe girişiminin AKP iktidarı eliyle siyasi darbeye dönüştürüldüğü tarihtir aynı zamanda 4 Kasım tarihi. 4 Kasım’dan bu yana son dört yılda eş genel başkanlarımız, milletvekillerimiz, belediye eş başkanlarımız, yöneticilerimiz, üyelerimiz dahil 20 bini aşkın insan gözaltına alındı, 10 bine yakını hukuksuz bir şekilde tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Belediyelerimiz birer birer bu iktidar tarafından gasp edildi.”

2021 yılı bütçesini de eleştiren Buldan, “Bu bütçe halkın, yoksulların, işçinin, emekçinin, kadınların, gençlerin değil, AKP-MHP’nin, sarayın, yandaşların bütçesidir. Halkın sofrasına değil, mermiye, silaha para ayıran bir bütçedir.” görüşünü savundu.

 “Kontrol altına alamadıkları bir pandemiyle karşı karşıyayız”

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) ilişkin “hasta-vaka ayrımı gibi kelime oyunlarıyla” gerçek rakamın başından beri hep saklandığını ve bugün de aynı yöntemin uygulandığını savunan Buldan, “Salgın krizini başından beri gizlemeye çalıştılar, bugün yine aynı şeyi yapıyorlar. Ekonomi ve turizm etkilenmesin diye bunu yaptılar. Şimdi kontrol altına alamadıkları bir pandemi ile hepimiz karşı karşıyayız. Halkı, ekonomik yoksulluğun yanında bir de büyük bir sağlık kriziyle karşı karşıya bıraktılar.” şeklinde konuştu.

İstanbul’daki durumun vahametine işaret eden Buldan, “Salgın gerçekten korkutucu bir seviyeye ulaştı ama Bakan’ın hayat kurtaran çözüm önerisinin ne olduğunu sorarsanız, Bakan’ın söylediği şey şu: ‘İstanbullular mecbur olmadıkça dışarı çıkmayın.’ İnsanlar işsiz ve aç mı kalsın Sayın Bakan? Sorumluluğunuzu neden insanların üzerine atıyorsunuz? İktidar ve devlet olarak siz ne işe yarıyorsunuz? Herkes kendi başının çaresine bakacaksa siz niye varsınız? Bunu da buradan size sormak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Fransa’da yaşanan vahşi saldırılar ve cinayetlerden dolayı derin üzüntü içerisinde olduklarını dile getiren Buldan, “Bu saldırıyı en güçlü bir biçimde lanetlediğimizi ifade etmek isterim. Fransa halkına bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyorum. Dün akşam Viyana’da da benzer bir saldırı oldu. Saldırıda yaşamını yitirenler için Viyana halkına başsağlığı ve yaralı sekiz kişiye de acil şifalar diliyorum. Fransa ve Viyana’daki bu cinayetlerin IŞİD karanlığının birer türevi olarak yaşandığını hepimizin görmesi gerekiyor. Bu vahşi cinayetler IŞİD’in bütün dünya halkları için büyük bir tehdit olduğunu bir kez daha bizlere göstermektedir.” dedi.

Pervin Buldan, dinler arası çatışmalardan beslenen politikalar karşısında uluslararası toplumu duyarlı olmaya, barış çizgisinde kalmaya davet etti.